Prijevod od "hrani se" na Turski

Prijevodi:

besleniyor

Kako koristiti "hrani se" u rečenici:

Čak sam čuo i da demon živi ovde u Rašomonu hrani se strahom od ljudskog bijesa.
Burada Rashomon'da insanın vahşetinin korkusuyla kaçan, iblisin yaşadığını bile duydum.
Ona je nekakva žrtvena riba, prilijepi se na tijelu morskog psa i hrani se
Ramora, bir tür kaçak yolcudur. Köpekbalığının bedenine yapışan ve ondan beslenen emici bir balıktır.
Hrani se, ali se još nije pretvorila.
O tam semirmis emicisi, ama dönüsmek üzere.
Strvinar je, hrani se raspadnutim ljudskim mesom.
Silphid böceği. Bozulmakta olan insan eti ile beslenir.
Hrani se moždanim valovima, upijajući nesvjesne frekvencije i izlučuje matricu svjesnih frekvencija centrima za govor u mozgu.
Çevredeki beyin-dalgası enerjisi ile beslenir. Enerjideki bilinçaltı frekansları emer ve taşıyıcının bilinçli zihin frekansları ile karıştırarak beynin konuşma merkezine gönderir.
Morski pas naraste do 14 stopa i hrani se drugačije od većine drugih morskih pasa.
Bu habitattaki hemşire köpekbalıkları 4, 5 metreye kadar büyür ve çoğu köpekbalığından farklı beslenirler.
Ulazi u krvotok kao larva, hrani se domaćinom, i onda ulazi u tijelo da položi jaja.
Bu, kan dolaşımına larva olarak giriyor, konukçuyla besleniyor... sonra da yumurtalarını bırakmak için ilerliyor.
Jato prugastih somova hrani se algama koje rastu na korjenima i muljevitom dnu.
Bir Şeritli Kedibalığı sürüsü, köklerde ve alüvyonlu dipte gelişen alglerle beslenir.
Pretura po kontejnerima i hrani se đubretom.
Baştan sona çöp kutularını karıştıran ve çöpleri silip süpüren.
Hrani se biljkama, živi u koraljnim pećinama, može da stvori čitav matematički primjer na dnu oceana.
Planktonlarla besleniyor. Mercan mağaralarında yaşıyor. Okyanusun tabanında tüm Mandelbrot* matematiksel modellerini yapabiliyor.
Đina, ovo je zarazno, hrani se, množi se i uništava, tu nema kompromisa.
Bu şey bulaşıyor, büyüyor, çoğalıyor ve saldırıyor,..
Izgleda da je ova nakaza emigrirala i hrani se idiotima.
Görünüşe göre bu ucube göç etmiş. Ahmak tiplerle besleniyor.
Hrani se našim sumnjama, našim strahovima, našim nepovjerenjem.
Şüphelerimiz, korkularımız ve güvensizliklerimiz onu güçlendiriyor.
Baš kao što lovac prati životinjske otiske da pronađe gdje životinja spava, hrani se i pari, špijun može ispitati tragove vozila da otkrije gdje meta živi, radi, i krije stvari za koje ne želi da budu pronađene.
"Bir avcının, hayvanın ayak izlerinden; hayvanın nerede beslenip, nerede uyuduğunu anlaması gibi bir ajan da; bir aracın izlerinden hedefinin nerede yaşadığını, nerede çalıştığını, bulunmasını istemediği şeyleri nerede sakladığını öğrenebilir."
On izvuče matricu, ubaci je u živi spremnik i hrani se ostatkom Artron energije.
O da matrisi çıkarıp, canlı bir hazneye koyar ve Artron enerjisiyle besler.
Mare daje ljudima loše snove i hrani se rezultirajućim strahom.
Mare'ler insanların kötü rüyalar görmesine sebep olur ve bunun sonucunda oluşan korkudan beslenir.
Ona nadahnjuje umjetnike, radi od njih velikane i hrani se njihovom genijalnošću.
Sanatçılara ilham verip onları harika kılar ve dehalarından beslenir.
Ovaj počinilac napravio je više bombi, i hrani se strahom od sledećeg napada.
Şüpheli daha çok bomba yaptı ve gelecek saldırısının beklentisinin tadını çıkarıyor.
Negativna energija hrani se traumom i boli.
Negatif enerji, travma ve acıyla beslenir.
Jedan živi u mulju i hrani se ostacima.
Nedir? Biri her daim çamura yatar.
Hrani se ovom ženom kao što je Lilit naredila.
Lilith'in emrettiği gibi em şu kadını. Hayır.
Ma kamo otišli, to se tamno biće drži vaše obitelji i hrani se vama.
Nereye giderseniz gidin bu kötü varlık ailenize bağlandı ve sizden besleniyor.
Ovaj dječak ne zna ništa, ne promatra nikoga na micve, radi subotom i hrani se svinjom.
Bu çocuk hiçbir şey bilmiyor, emirlerin hiçbirine uymuyor tatil günü çalışıp yemekte domuz yiyor.
On je Ortenax; riba Vila; hrani se sjećanjima.
O bir Ortenax; Balık Fae; anıları tazeliyor.
Vodeni konj ispod valova ima riblje zube i hrani se puževima i vodenim biljkama i hladnim, mokrim stvarima
Su atı dalgaların altında yaşar ve balık dişleri vardır. Salyangoz, su bitkileri ve soğuk, ıslak şeylerle beslenir.
Shelby je gnjida, hrani se pokvarenim dijelom vašeg uma.
Shelby bir solucan ve beyninin çürümüş kısımlarından besleniyor.
"Hrani se mojim ponižavanjem, tjera me da ga preklinjem.
"Aşağılanmam onu besliyor, ona yalvarmamı istiyor.
Hrani se alagama koje su specifične za plitke močvare, ali prosječna veličina jata diktira da močvara mora biti velika najmanje 60 hektara da bi bilo pravilno mjesto za hranjenje.
Bu tür yosunla beslenir, özellikle de sığ bataklıklarda yetişenlerle fakat ortalama sürü boyutu, uygun bir beslenme alanı olabilmesi için bataklığın en az 60 hektar büyüklüğünde olması zorunluluğunu getiriyor.
A zombi populacija Seattlea hrani se već preminulim ljudima, prema Božjoj nakani.
Seattle'daki zombi kitlesi Tanrı'nın niyet ettiği gibi ölü insanlardan beslenecek.
Visine je tek kemijske i hrani se mravima.
Yalnızca bir kalem boyutunda ve karıncalarla besleniyor.
To nije samo zemlja gdje stoka šeće i hrani se, to su ujedno i druga područja gdje se proizvodi i transportira stočna hrana.
Bu sadece çiftlik hayvanlarının yetiştirildiği alanları değil, aynı zamanda bu hayvanlardan elde edilen ürünlerin üretildiği ve taşındığı alanları kapsıyor.
1.5312938690186s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?